Banka Hesap Cüzdanlarında Banka Yetkililerinin İmzalarının Bulunmaması Hesap Cüzdanlarını Geçersiz Kılar Mı?

Hesap Cüzdanı, en yalın haliyle bir bankada hesabı olanlara verilen, yatırılan ve çekilen mevduatın yazıldığı, bankada mevduatın bulunduğunu gösteren defter olarak tanımlanabilir. Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m.4/6 uyarınca “Kredi kuruluşları, düzenledikleri hesap cüzdanını hesap sahibinin tercihi doğrultusunda basılı veya elektronik ortamda hesap sahibine vermekle ya da hesap sahibinin hesap cüzdanını almayı reddettiğini ispatlamakla yükümlüdür.“ Bir diğer ifadeyle ilgili hesap cüzdanının bankalardan sadır olması bu hesap cüzdanının müşterinin ilgili bankada mevduatının bulunduğuna dalalet eder. Bir hesap cüzdanın bankadan sadır olması için ise 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesine bankayı temsil yetkisini haiz kişilerce imzalanması gerekmektedir.

Geçmişten günümüze hesap cüzdanlarına ilişkin ihtilaflarda temel gündem maddesi ise; banka imza yetkililerinin imzalarını taşımayan hesap cüzdanlarının ispat vasıtası olarak kullanılıp kullanılamayacağıdır. Zira bu hususta doğan uyuşmazlıklarda bankalar, temsil hükümleri uyarınca banka görevlilerinin imzasını taşımayan bir evrakın bankaya isnad edilmesine muhalefet etmiş. Uyuşmazlığın diğer tarafında olan bizler ise banka personelinin imzasının hesap cüzdanında bulunmasa dahi banka kayıtlarında mevduatın görünmesinin ve imza bulundurmayan hesap cüzdanı kayıtları ile bu kayıtların uyuşmasını bağlayıcı unsur olarak ileri sürmüşlerdir.

Bu çalışmada “Hukuki bir uyuşmazlıkta banka görevlilerinin imzasını taşımayan hesap cüzdanı bankaya karşı kullanılabilir mi?”sorusunu üç aşamada inceleyeceğim;

  • Banka İmza Yetkililerinin İmzalarını Havi Hesap Cüzdanları:

Yargıtay; banka imza yetkililerinin imzalarını havi hesap cüzdanlarının müşterinin ilgili bankada hesabının bulunduğu hususunda yeterli delil teşkil ettiğine hükmetmiştir.

“…mevduat hesap cüzdanının muteber bir belge niteliğinde olduğu, Yargıtay kararlarında bankanın imza yetkili personelinin imzasını taşıyan banka hesap cüzdanlarının makbuz niteliğinde olduğunun kabul edildiği, müşterinin elinde bulunan hesap cüzdanının bankayı temsil ve ilzam eden banka personeli tarafından imzalanmış olması nedeniyle hesap cüzdanının bankayı bağlayacağı…”[1]

  • Banka İmza Yetkililerinin İmzasını Taşımayan Hesap Cüzdanları:

Yargıtay;  banka imza yetkililerinin imzasını taşımayan hesap cüzdanlarından bankanın sorumluluğuna gidilemeyeceği, zira yetkilisinin imzasını taşımayan hesap cüzdanının banka mevduatına kanıtlayıcı belge olamayacağı görüşündeydi.[2] Örneğin; Bir kararında banka imza yetkililerinin imzasını havi hesap cüzdanının –banka kayıtlarında ilgili mevduata ulaşılamasa dahi- banka açısından bağlayıcı olduğuna[3]; başka bir kararında yetkilisinin imzasını taşımayan hesap cüzdanının yeterli kanıt olamayacağına hükmetmiştir[4].

Doksanlı yıllarda kısa olarak ifade edilebilecek süreler (1 hafta gibi) içinde Yargıtay’ın farklı kararlar alması hukuk birliği açısından sıkıntı teşkil etmekteydi. 1998 yılında Yargıtay Hukuk Genel Kurulu “Mevduat hesap cüzdanında banka yetkililerinin imzalarının bulunmadığı, ancak defterdeki yazıların ban­kanın müdür muavini (B) ye ait olduğu saptanmıştır. Bir güven müessesesi olan bankalar, kendilerini temsil yetkisi verdiği ticari mümessil niteliğini haiz kişilerin bankacılık sahasında vaki eylem ve tasarrufla­rından, mudilerine karşı sorumlu tutulması BK 449/TBK 547 ve onu izleyen maddeleri hükümleri gereğidir” demiştir. Ancak bankalar iki kişinin imzası ile borç altına girmekte olup, müdür muavini genel ola­rak ticari mümessil değildir. Bu durumda banka; müdür yardımcısının mudiye verdiği zarardan TBK 116. maddesine göre “Yardımcı kişinin fiilinden ötürü” sorumlu olacaktır.”[5]şeklinde hüküm tesis etmiştir.

Yargıtay bir diğer kararında da Hukuk Genel Kurulunun vermiş olduğu bu kararı destekler mahiyette; “…banka cüzdanları davacı ile davalı banka arasında mevduat sözleşmesi ilişkisi oluşturmuş bulunduğundan bankanın anılan cüzdanlardan dolayı davacıya karşı sorumluluğu söz konusudur. Zira, cüzdandaki davalı banka görevlisi O. M.’nin imzası, banka açısından BK’nun 100.maddesi gereğince yardımcı şahısların fiilinden doğan sorumluluğu tevlit etmiştir.”[6] karar vermiştir.

Bu iki karar ışığında hesap cüzdanı üzerinde banka imza yetkililerinin imzası bulunmasa dahi; cüzdan üzerinde imza yetkisini haiz olmayan banka görevlisinin imzası veya yazısı bulunduğu tespit edilirse, borçlar kanunu hükümleri çerçevesinde bankanın sorumluluğuna gidilebilecektir.

  • Hesap Cüzdanında Banka Görevlisinin İmzası Bulunmasa Dahi Müşterinin Banka Nezdinde Mevduatı Bulunuyorsa:

Yalnızca imza bulunmaması nedeniyle davanın reddedilmesi yoluyla hüküm tesis edilemeyecektir. Zira Yargıtay, banka kayıtlarının da incelenmesi gerektiği Bankacılık Kanunu çerçevesinde bankaların mevduatları iade yükümlülüğünün de mevcudiyeti nedeniyle ispat yükünün tersine döndüğünü; banka kayıtlarının incelenmesi gerektiğini vurgulamıştır:

“Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede ayni veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür (4491 Sayılı Yasa ile değişik 4389 Sayılı Bankalar Kanunu 10/4 ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 61.maddesi). Bu tanımlamaya göre, mevduat sözleşmesi ödünç ile usulsüz tevdi sözleşmelerinin niteliklerini taşıyan kendine özgü bir sözleşmedir. Yine 818 sayılı BK’nun 306 ve 307. (6098 sayılı TBK’nun 386 ve 387.) maddeleri uyarınca ödünç alan, akdin sonunda ödünç verilen parayı eğer kararlaştırılmışsa faizi ile birlikte iadeye mecburdur.

Bu durum karşısında, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı tarafından davalı banka şubesine yatırılan para halen davalı banka uhdesinde bulunduğundan ve davalı tarafından mevduatın davacıya ödendiği ispatlanamadığından, yanılgılı değerlendirme ile ispat yükü ters çevrilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.”[7]

Nihai olarak, bu üç başlık ışığında imza yetkililerinin imzasını taşımayan banka hesap cüzdanlarının ispat aracı olarak kullanılabilmesi hususunda kanaatlerim şu şekildedir:

  • Hesap cüzdanları bankalarca mevduat hesabı açılışları sonrası tanzimi zorunlu evrak olması nedeniyle, banka imza yetkililerinin imzasını taşımalıdır.
  • Banka imza yetkilisinin imzasını taşımayıp; herhangi bir banka personelinin yazısını dahi içeriyorsa ve bu yazının ilgili bankanın personeline ait olduğu tespit edilirse basiretli tacir olan bankaların Türk Borçlar Kanunu hükümleri çerçevesinde sorumluluğuna gidilebilir.
  • Üzerinde banka personelinin imzasını veya herhangi bir işaretini (harf, rakam vs.) bulundurmayan hesap cüzdanı; müşterinin bankada mevduatının bulunmadığının ispatı açısından yeterli değildir. Yargılama sırasında hüküm için yalnızca imzanın bulunmaması değil; banka kayıtlarının da incelenmesi gerekmektedir. Ancak banka kayıtlarının da incelenmesi ve müşteriye ait mevduat bulunmadığının tespiti halinde ilgili hesap cüzdanının bankanın sorumluluğunu doğurmayacağı tespit edilebilecektir.

Bankacılık ve Finans Hukukundan kaynaklanan ve bankalarla yaşadığınız uyuşmazlıklar kapsamında dava süreçlerinizin yürütülmesi ve yine söz konusu işlemlerle ilgili hukuki danışmanlık talep etmeniz halinde iletişim kanallarımız üzerinden tarafımıza ulaşabileceğinizi bilgilerinize sunarız.

Av. Bilal AKBABA       
info@saribasakbaba.av.tr

[1] 11. HD. E. 2015/11837 K. 2016/5635

[2] 19. HD. E.1994/7400, K.1994/10259

[3] 19. HD. E. 1994/1038 K. 1994/9954

[4] 19. HD. E. 1994/3608 K. 1994/10257

[5] HGK, E.1998/19-438, K.1998/400

[6] 11. HD. E. 2008/3917 K. 2010/319

[7] 11. HD., E. 2016/1265 K. 2016/9383

KAYNAKÇA

1 – 5411 sayılı Bankacılık Kanunu m.61

2 – Mevduat ve Katılım Fonunun Kabulüne, Çekilmesine ve Zamanaşımına Uğrayan Mevduat, Katılım Fonu, Emanet ve Alacaklara ilişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik m.4/6

3 – Seza Reisoğlu, Bankacılık Kanunu Şerhi s.1181

4 – Sair Yargıtay Kararları